Bugün Dünya Su Escort Namıkkemal Günü Türkiye’yi sarsan 6 Şubat zelzeleleri artçı sarsıntılar ve selden sonra sarsıntı bölgesinin gereksinimlerinin başında pak su geliyor
Birleşmiş Milletler BM kararıyla1993 ten bu yana her yıl 22 Mart yeryüzündeki Namıkkemal Escort Bayan su problemine dikkat çekmek için Dünya Su Günü olarak kutlanıyor
Türkiye’de 11 ili ve yaklaşık 14 milyon insanın hayatını etkileyen zelzeleler sonrası şebeke suyu bölgede birçok yere verilmeye başlasa da Namıkkemal Escort hem belediyeler hem de uzmanlar şimdi bu suyun kullanıma uygun paklık kıymetlerini taşımadığını belirtiyor
Bunun yanında yeraltı sularının da altyapının sarsıntıda ziyan görmüş olması ve enkaz dökme süreçleri nedeniyle kirlenme ihtimali bulunuyor
Bölgedeki su meselesini sivil toplumla etraf mühendisleri ve tabiplerle konuştuk
YETERLİ İÇME SUYU VAR MI
Mart ayı başında bilhassa Hatay’da içme suyu problemi yaşandığına dair Hatay’da su yok etiketiyle paylaşımlar yapılmıştı
Hatay Büyükşehir Belediyesi de 3 Mart’ta toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda kentteki acil içme suyu sorununun artarak sürdüğünü duyurmuş İlimizde Sıhhat Bakanlığı ve HATSU tarafından kent şebekesi suyunun analizler sonuçlanıncaya kadar içilmemesi önerildi demişti
Hatay Valiliği’nin 18 Mart’ta yaptığı açıklamada ise Hatay genelinde ömür alanlarının tamamına su verildiği belirtildi
Şebekeye verilen sularda şok klorlama süreçleri nizamlı olarak yapılmaktadır Ayrıyeten enkaz alanlarının ağır olduğu yerlerde de suya erişimin çarçabuk sağlanması için 448 adet çeşmenin imali tamamlanmış bugüne kadar 616 TIR yaklaşık 15 milyon litre su dağıtımı da yapılmış olup su dağıtımlarına devam edilmektedir
Türkiye’de yürürlükte olan 15 Şubat 2007 tarihli Alt Yapılar için Afet Yönetmeliğine göre afet durumlarında merkezi yerlere 72 saat içerisinde içme suyu temin edilmesi gerekiyor
Ancak zelzelenin akabinde bölgede birçok yerde uzun mühlet şebeke suyu yoktu ve kimi bölgelerde geri gelmesi 40 günden fazla sürdü
ŞEBEKE SUYU İNANÇLI Mİ
Şebeke suyunun inançlı olup olmadığı konusunda soru işaretleri var
Bölgedeki pak içecek su muhtaçlığı da bağışlarla gönderilen ya da belediyeler ve bölgede etkin sivil toplum örgütlerinin bazen satın alma yoluyla gönderdiği sularla gideriliyor
Bölgede çalışmalarını sürdüren toplumsal kooperatif Muhtaçlık Haritası’nın ortağı ve Bölge Yöneticisi Mehmet Sarıca ay başında yaşanan içme suyu krizinin temel sebebinin suyun dağıtımında yaşanan tertip sorunu olduğunu bölgede kalan insanların artık suya nereden ulaşabileceklerini bildikleri için badirelerin nispeten azaldığını belirtiyor
Ancak havaların ısınmasıyla birlikte su gereksiniminin artacağı öngörülüyor
Sarıca Bizimkiler süreksiz tahliller su depoları tankerler ya da küçük su kolileriyle tahlil bulmaya çalışıyoruz Daha kalıcı tahliller lazım şebeke suyunun inançlı bir halde halka ulaştırılması lazım diyor
Bir başka nokta da azalan bağışlar
Sarıca İlk zamanki üzere tırlarca yardımlar gelmiyor buraya artık hem gelen bağışlar azaldı hem de istekli sayımızda azalma oldu birinci zamanki kadar istekli sayısına da ulaşamıyoruz Çok fazla gönüllüye hala muhtaçlık var bu gereksinimler bitmiyor bitmeyecek birebir bağışlara da gereksinim olacak diye anlatıyor
Sarıca bölgeye yapılacak bağışların planlı yapılmasının değerine de dikkat çekiyor ve bağış yapmak isteyenlerin bölgedeki sivil toplum örgütleriyle bağlantıya geçmesini öneriyor
İhtiyaç Haritası’nın Adıyaman’da bulunan Bölge Koordinatörü Birbey Kılınçcı da bölgedeki sel felaketinin su sıkıntısını daha da artırdığını belirtiyor
Adıyaman da yaşanan sel felaketinin akabinde halkın bize söylediği musluklardaki sular da çamurlu akıyor O yüzden içme harici su gereksiniminde da şu an için sorun var
Çadır kentlerde genelde su tankerleriyle klor bazlı su temizleme yapılıyor Burada BM artı öteki örgütlerin de takımları var bunlar sanitasyon ve su arıtma çalışmaları yapıyor ancak bunlar çok bölgesel
Adıyaman da bunların her yerde gerçekleştiğini söyleyemeyiz
ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI SUDA ZİYANLI BAKTERİLER VE AĞIR METALLER TESPİT ETTİK
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği TMMOB Etraf Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi İdare Konseyi üyesi Medet Güney Oda olarak zelzelenin çabucak akabinde bölgeye gittiklerini son olarak sarsıntının birinci ayından sonra da numuneler alarak suyu kimyasal ve biyolojik tahlile soktuklarını anlatıyor
Güney Bölgedeki birçok yerden Hatay dan Adıyaman dan Osmaniye den ve Kahramanmaraş tan su numunesi alıp tahlilini gerçekleştirdik hem biyolojik hem kimyasal açıdan içme suyu standartlarına uygun olmadığı tespitine vardık diyor ve ekliyor
Çevre Mühendisleri Odası’nın kuyu sularında yaptığı tahlillerde de ağır metallere rastlandı
TTB SALGIN HASTALIK YOK ANCAK RİSK VAR
Türk Tabipleri Birliği TTB Halk Sıhhati Kolu Sekreteri Dr Ahmet Soysal içme suyu ve kullanma suyu diye iki farklı kavram olmaması gerektiğine dikkat çekiyor
Kullanma suyu içme suyundan daha berbat olabilir diye bir yaklaşım yok duş alıyorsunuz dişlerinizi fırçalıyorsunuz yemek yapıyorsunuz
Suyun insan sıhhati açısından mikrobiyolojik olarak inançlı kabul edilmesi için yönetmelik gereği uç noktada 0 3 0 5 ppm milyonda parça klor seviyesi olması gerektiğini belirten Soysal Maalesef bu zelzele bölgesinde sağlanamıyor İçme suyu arıtım sistemleri gerçek manada çalışmıyor sular klorlanmıyor Dezenfeksiyon tamamlanmıyor diyor
Valilikler suya klorlama yapıldığını belirtse de TTB’ye nazaran bu suların şu anda kullanılması insan sıhhati açısından sakıncalı
Bir başka sorun da atık su altyapısının da sarsıntıda ziyan görmüş olması ve bunun mevcut su kaynaklarını tehdit etmesi
Soysal kanalizasyon ve bağlı olması gereken atık su arıtım sistemlerinin sarsıntıda ziyan görmüş olması nedeniyle evsel atık suların toprak yeraltı ve yerüstü sularına karıştığını ve onları da mikrobiyolojik boyutta kirlettiğini belirtiyor
Sosyal havalar daha da ısınmadan bölgedeki suyun inançlı düzeye çıkarılması aksi bir durumda salgın hastalık mümkünlüğünün ortaya çıkabileceği ihtarını yapıyor
Deprem bölgesinde en uç noktaya kadar kullanım açısından inançlı suların verilmesi gerekir
Aksi takdirde başta ishalli hastalıklar olmak üzere suyla bulaşan dizanteri hepatit A tifo üzere salgınların ortaya çıkması mümkün
Hatta Suriye tarafında kolera hadiseleri görüldüğü duyumları alıyoruz O nedenle bu hususun bir an evvel çözülmesi gerekiyor
Yoksa havaların da ısınmasıyla birlikte su geçişli bulaşıcı hastalıklarla müsabakamız büyük mümkünlük
Geçen hafta yaşanan sel felaketinden sonra da Şanlıurfa Tabip Odası bir ihtar yapmıştı
Şebeke suyunun sıhhat tarafından riskler taşıyabileceğini belirterek Gıda üretim ve toplu tüketim hazırlama basamaklarında tıpkı suyun kullanılması besin kaynaklı enfeksiyon ve intoksikasyonlara neden olarak hastalık riskini ve salgınları tetikleyecektir demişti
‘MOLOZ YIĞINTILARI YERALTI SULARINI TEHDİT EDİYOR’
Bölgede enkaz kaldırma çalışmalarının başlamasıyla birlikte inançlı suya erişimde yeni bir sorun daha ortaya çıktı su kaynaklarının ya da yeraltı sularının bu yığıntılarla kirlenmesi
Çevre Mühendisi Güney Adıyaman’da bir dere yatağına ve Keban Barajı’nın 1 5 km uzağına yığıntı döküldüğüne şahsen şahit olduklarını belirtti
Bu molozlara biz yığıntı atığı diyoruz zira içerisinde tehlikeli ve tehlikesiz onlarca atık kanserojen yanıcı patlayıcı unsurlar bulunmakta
Güney molozlar direkt sulak alanlar ya da su havzasına dökülmese bile yağışlarla birlikte yeraltı suyuna karışma ihtimali olduğunu söylüyor
Mesela Asi Nehri nin tabanında bir yığıntı alanı gördük Keban Atatürk Barajı na çok yakın bir bölgede tespit edilmişti
Molozların döküleceği alanlar valiliklerce belirleniyor
Güney valilikler ya da belediyelerin inançlı enkaz dökme alanları konusunda kendilerine bir iş birliği talebinde bulunmadıklarını da ekliyor
