ABD’de başlayan ve Avrupa’ya sıçrayan bankacılık dalına ait tasalar para siyasetlerine yönelik beklentilerde belirsizliklerin hakim olmasına neden olurken, Fed hafta içinde siyaset faizini 25 baz puan artırarak yüzde 4.75-5.00 düzeyine çıkardı.
Fed’den yapılan açıklamada, ABD bankacılık sisteminin “sağlam ve dayanıklı” olduğu belirtilerek, son gelişmelerin hane halkı ve işletmeler için daha sıkı kredi şartlarıyla sonuçlanmasının ve ekonomik faaliyet, işe alma ve enflasyon üzerinde baskı oluşturmasının mümkün olduğu bildirildi.
FON ORANINA AİT İDDİA DEĞİŞMEDİ
Ekonomiye ait kestirimlerini de açıklayan Fed, federal fon oranına ait varsayımlarında bu yıl için değişikliğe gitmedi. Banka, federal fon oranına ait varsayımlarını bu yıl sonu için yüzde 5,1’de bırakırken, 2024 yılı için yüzde 4,1’den yüzde 4,3’e çıkardı.
Toplantı sonrası soruları yanıtlayan Fed Lideri Jerome Powell, piyasada bu sene 4 faiz indiriminin fiyatlandığına ait soruya “Üyelerin bu türlü bir öngörüsü bulunmuyor” biçiminde karşılık verdi.
Bankanın enflasyonla çabayı sürdüreceğinin altını çizen Powell, daha fazla faiz artışı gereksinimini değerlendirirken gelen bilgilere, değişen görünüme ve bilhassa kredi sıkılaşmasının beklenmeyen tesirlerine odaklanacaklarını bildirdi.
Toplantı sonrası para piyasalarındaki beklentilerde kıymetli bir değişiklik gözlenmezken, fiyatlamalarda sene sonuna kadar bankanın 100 baz puan indirim yapacağı öngörülmeye devam ediyor. Bankanın gelecek toplantıda yüzde 80 ihtimalle faiz oranlarını değiştirmeyeceği iddia ediliyor.
Analistler, Fed ile piyasa beklentileri ortasındaki uyumsuzluğun belirsizlikleri artırdığına dikkati çekerek, gelecek devirde piyasalarda oynaklığın artabileceğinin altını çizdi.
Tahvil piyasalarında kelam konusu risklerle birlikte alış yüklü seyir üçüncü haftaya taşınırken, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 5 baz puan gerileyerek yüzde 3,37’ye indi
Emtia fiyatları kelam konusu haber akışıyla karışık bir seyir izlerken, Brent petrolün varil fiyatı geçen hafta yüzde 2,9 bedel yararıyla haftayı 74,6 dolardan tamamladı.
Altının ons fiyatı ise haftalık yüzde 0,5 bedel kaybıyla 1.979 dolara indi.
ABD’DE YELLEN PİYASALARI KARIŞTIRDI
ABD’de hisse piyasaları geçen hafta alış yüklü bir seyir izlerken, Hazine Bakanı Janet Yellen’in çarşamba günkü açıklamaları piyasalarda oynaklığın artmasına neden oldu.
Yellen, 2024 mali yılı bütçesine ait Senato’da katıldığı oturumda, tüm banka mevduatlarını sigortalama konusunda bir çalışmalarının olmadığını bildirdi.
Yellen’ın açıklamaları sonrası bölgesel bankaların paylarında düşüş kaydedilirken, ABD’de bankacılık krizinde ismi geçen bankalardan biri olan First Republic Bank’ın payları yüzde 15’in üzerinde paha kaybetti.
Yellen, perşembe günü ABD Temsilciler Meclisi’nde yaptığı açıklamalarına ise gerekirse ek tedbirler alabileceklerini ekleyerek risk algısını yumuşatmaya çalıştı.
Öte yandan, Fed üyeleri dünden itibaren kelamla yönlendirmelere tekrar başladı.
St. Louis Fed Lideri James Bullard da bankacılık sisteminde yaşananlara karşı alınan tedbirlerin uygun ve gereğince süratli olduğunu, Fed’in enflasyonla çabasına devam etmesine imkan verdiğini aktardı.
Bullard, bankacılık dalındaki tansiyonların süreksiz olacağı varsayımına dayanarak iktisadın gücünü koruduğu bir ortamda sonuncu faiz oranı varsayımını bu yıl için 25 baz puan artırarak yüzde 5-5,75 aralığına yükselttiğini kaydetti.
Makroekonomik data tarafında ise ABD’de imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), martta aylık 2 puan artışla 49,3’e çıkarak piyasa beklentilerini geride bıraktı. Endeks, 5 ayın en yüksek düzeyine çıksa da imalat kesimindeki daralmanın devam ettiğine işaret etti. Hizmet bölümü verisi de birebir devirde 3,2 puan artarak 53,8 ile 11 ayın en yüksek düzeyine çıktı.
Bu gelişmelerle, geçen hafta New York borsasında, S&P 500 yüzde 1,39, Nasdaq endeksi yüzde 1,66 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,18 yükseldi.
27 Mart ile başlayan haftanın bilgi takviminde, pazartesi Dallas Fed imalat aktivite endeksi, salı toptan stoklar, tüketici itimat endeksi ve Richmond Fed sanayi endeksi, çarşamba bekleyen konut satışları, perşembe 4. çeyrek Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) ve cuma şahsî gelirler, şahsî harcamalar ile Michigan Üniversitesi tüketici inanç endeksi dataları takip edilecek.
AVRUPA’DA CREDİT SUİSSE’IN AKABİNDE DEUTSCHE BANK KAYGISI BAŞ ROLE GEÇTİ
Avrupa borsalarında geçen hafta alış yüklü bir seyir öne çıkarken, bankacılık dalına ait tasalar durulmuyor.
Haftanın ikinci yarısında Almanya’nın en büyük pazar hissesine sahip bankası Deutsche Bank payları, tahvillerinin kredi risk primindeki (CDS) keskin artışın tesiriyle düşüşünü üçüncü güne taşıdı.
Avrupa’da bankalar UBS ile Credit Suisse ortasındaki mutabakatta, nominal pahası 16 milyar franklık (17,3 milyar dolar) sermaye gibisi borçlanma aracı olan AT1 tahvili silinmesinin akabinde baskı altında kalmıştı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Deutsche Bank’ın paylarının keskin kıymet kaybının akabinde, bankanın çok karlı bir banka olduğunu ve endişelenmeye gerek duyulmadığını söyledi.
Öte yandan, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Lideri Christine Lagarde ve üyelerin enflasyon vurgusu devam etti.
Lagarde, yaptığı açıklamalarda bankacılık sisteminin güçlü olduğuna vurgu yapmayı sürdürürken, finansal istikrarı korumak için ellerinden geleni yapacakları taahhüdünü de yineledi.
ECB’nin şahin üyelerinden Klaas Knot, bankanın mayısta büyük ihtimalle faiz artıracağını fakat faiz artışının büyüklüğü konusunda bir karar veremediğini lisana getirdi.
Para piyasalarındaki fiyatlamalara nazaran ECB’nin mayısta yüzde 90 ihtimalle faiz artıracağı öngörülüyor.
İngiltere Merkez Bankası (BoE) ise hafta içinde beklentiler dahilinde siyaset faizini 25 baz puan artırarak yüzde 4,25’e çıkardı.
Bankadan yapılan açıklamada, enflasyonda yüzde 2’lik maksat yakalanana kadar şahin siyasetlerin uygulanmaya devam edeceği belirtilirken, şubatta yıllık enflasyonun projeksiyonların yüzde 0,6 üzerinde gerçekleştiği tabir edildi.
Geçen hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,95, Almanya’da DAX endeksi yüzde 1,28, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,30 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 1,56 paha kazandı.
Gelecek hafta pazartesi, Almanya’da Ifo iş dünyası itimat endeksi, perşembe Avro Bölgesi’nde tüketici inanç endeksi ve Almanya’da TÜFE ile cuma günü İngiltere’de 4. çeyrek GSYH, Almanya’da ve Avro Bölgesi’nde işsizlik oranı ile Avro Bölgesi’nde iddiası TÜFE bilgileri takip edilecek. ECB Lideri Lagarde’ın cuma günkü konuşması da yatırımcıların odağında bulunuyor.
ASYA’DA PIYASALAR ÇOĞUNLUKLA ABD’Yİ TAKİP ETTİ
Asya borsalarında geçen hafta alış yüklü bir seyir öne çıkarken, dünya genelinde bankacılık bölümüne ait kaygılar bölge borsalarının tarafı üzerinde tesirli oldu.
Hafta içinde Çin Merkez Bankası (PBoC) 1 ve 5 yıllık kredi faiz oranını değiştirmediğini duyururken, analistler, bu durumun hükümetin ekonomiyi desteklemeyi sürdüreceği biçiminde yorumlandığını söz etti.
Japonya’da TÜFE şubatta yüzde 3,3 artışla beklentilere paralel gerçekleşti. TÜFE ocakta yüzde 4,3 artmıştı. Ülkede imalat sanayi PMI ise martta 48,6’ya, hizmet kesimi PMI 54,2’ye ve bileşik PMI 51,9’a yükseldi.
Öte yandan, Çin Devlet Lideri Şi Cinping’in Rusya’yı ziyaretinde, iki ülke önderleri Ukrayna krizinde çatışmaların durdurulması ve sorunun diyalog yoluyla çözülmesi için davet yaptı.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,19, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,46, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2,03 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,80 yükseldi.
27 Mart ile başlayan haftanın bilgi takviminde pazartesi Çin’de sanayi karlılıkları, cuma günü ise Japonya’da Tokyo TÜFE, işsizlik oranı ve sanayi üretimi dataları takip edilecek.
YURTİÇİ PİYASALAR NEGATİF AYRIŞTI
Yurt içinde geçen hafta BIST 100 endeksi yüzde 2,03 düşüşle 5.031,98 puandan kapanırken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) hafta içinde siyaset faizini sabit bıraktı.
Dolar/TL haftayı bir evvelki haftalık kapanışın yüzde 0,3 üzerinde 19,0701’den tamamladı.
Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 5.000 ve 4.900 düzeylerinin takviye, 5.050 ve 5.200 puanın ise direnç olarak öne çıkabileceğini söyledi.
Gelecek hafta yurt içinde pazartesi kapasite kullanımı ve gerçek kesim inanç endeksi, perşembe ekonomik itimat endeksi ve cuma dış ticaret istikrarı dataları takip edilecek.
Öte yandan, cuma piyasalar kapandıktan sonra kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin Türkiye için kredi notu kıymetlendirme raporunu açıklaması bekleniyor.