Kanser, hem dünya hem de ülkemizde mevt nedenleri ortasında ikinci sırada yer alıyor. Vefat nedenlerine bakıldığında dünya geneli için yaklaşık her 6 mevtten biri, ülkemizde ise her 5 mevtten biri kanser nedeniyle gerçekleşiyor. Ülkemizde ise yıllık 3 bin civarında çocuğa çocukluk çağı kanser tanısı konulmakta.
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Yan Kolu Uzmanı Dr. Kahraman Öncel, ülkemizde en sık görülen çocuk çağı kanserlerinden birinin lösemi olduğunu söz etti. Çocukluk yaş kümelerinde kanserlerin yüzde 60 ve 70’inin büsbütün tedavi edilebildiğini söyleyen Öncel, “Kanserde çok farklı ve geniş spektrumlar olabilmektedir. Özellikle ailelerimiz çocuklarına banyo yaptırırken, oyun esnasında karında görülen kitleler, boğaz, aksilla, kasık bölgelerinde görülen şişlikler, ele gelen bezeler, morarmalar ve burun kanamaları üzere belirtilere dikkat etmeli. Bunlar kanserde görülen bulguların başında geliyor. Çocuklardaki kanserde maalesef yetişkinlerdeki üzere bir erken teşhis yahut teşhis yok. Lakin günümüzde hasta sayılarının ve doktorların sayısının artmasından ötürü biraz daha erken teşhis koyma bahtımız kelam konusu. Çocukluk yaş kümelerinde kanserlerin yüzde 60 ve 70’ine yakınını büsbütün tedavi edebilmekteyiz. Türk Pediatrik Onkoloji Derneğinin datalarına nazaran 5 yıllık süreçte yüzde 65 civarında teşhis konuldu. Maalesef bizim bölgemize gelen kanser hastaları ileri evrede gelmektedir. İleri evre gelen hastalarımızda muvaffakiyet talihimiz daha düşük olmaktadır” diye konuştu.
Kanser teşhisi konulduktan sonra tedavi süreçlerinin hastadan hastaya değiştiğini belirten Öncel, şunları kaydetti:
“Lösemide ortalama 2-3 yıllık bir tedavi kelam konusu. Lakin dediğim üzere her hastanın tümörüne nazaran tedavilerimizin mühleti ve kullandığımız ilaçların ölçüsü değişmektedir. Kanserdeki en büyük problemlerden bir tanesi risk. Ailelerin bize en çok sorduğu sorulardan birisi de, ‘Kimlerde kanser görülür?’ sorusudur. Bilhassa yapısal ve çevresel faktör bu mevzuda çok değerli. Kromozal bozukluklar, bağışıklık sistemindeki bozukluklar, virüs enfeksiyonları, radyasyon, kimyasal hususlara maruz kalma, gebelikte annenin geçirdiği hastalıklar ve kullandıkları ilaçlar üzere etkenler kansere sebebiyet vermektedir.”
Son olarak kanser hikayesi olan ailelerin kesinlikle tabibe görünmesi gerektiğinin altını çizen Öncel, “Türkiye’de çocukluk çağı kanserlerinin görülme sıklığı yüzde 2 ile 4’ü ortasıdır. Yıllık olarak ortalama 2 bin 500 ve 3 bin civarında kanser tanısı alan çocuklarım bize başvurmaktadır. Kanserler en sık olarak birinci 5 yaşta görülür. Kanser hastalarımı tedavi yaparken de temelde 3 modelimiz bulunmakta. Cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi ismi verilen 3 temel tedavi seçeneğimiz mevcuttur. Kanserdeki en büyük özelliğimiz erken teşhistir. Bahsettiğim belirtiler yahut kuşkusu olan ailelerin kesinlikle bir tabibe gitmesi tavsiyemizdir” biçiminde konuştu.