Seçimlere sayılı günler kala AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ve AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in Demokratik Sol Parti’ye (DSP) yaptığı ziyaret sonrası partinin genel lideri Başkan Aksakal, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dayanağını açıkladı.
DSP’nin kelam konusu kararı, Erdoğan’ın DSP’nin Kurucu Genel Lideri Bülent Ecevit’e yönelik başbakanlık misyonunu yürüttüğü periyotta kullandığı tabirleri yine gündeme getirdi.
İşte Erdoğan’ın Ecevit hakkında yaptığı açıklamalardan kimileri:
İşte diyor ki ‘Ecevit’e sataşma’. Ben Ecevit’in anlayışına sataşıyorum. Zira bu milletin temsilcilerinin Amerika’nın liderlerinin trabzana oturup, kendisinin de el pençe durmasını kabul edemiyorum sıkıntı budur.
Kişisel siyasi hırsı uğruna topluma ve milletimize kıymaktan çekinmiyor. Siyasetten çekilmesini bilmiyor. Bir siyaset adamının her şeyi siyaset olursa, siyasetten diğer dünyası olmaz… Siyaset adamı şahsî siyaset hırsı uğruna topluma, insanlığa kıymaz. Kendi siyasal hayatını kesmeyi göze alır. Siyaset adamı gerektiğinde çekilebilmelidir
Şimdi siz hükümetin üç yılını kıymetlendirmek ismine bir basın toplantısı yapan ve konuşmasını (çekilmeyi düşünmüyorum, erken seçim kelam konusu değil) diye bitiren Ecevit’i düşünün… Bir de 25 yıl evvel söylediklerini düşünün. Ecevit 25 yıl evvel güya bugünkü Ecevit’i tanım etmiş. Ecevit bugün siyasetten çekilirse siyaset dünyasının, Türkiye’nin ve dünyanın yıkılacağını zannediyor. O yüzden siyasete sıkı sıkıya sarılıyor. Toplum yahut insanlığa faydalı olabilmek için değil,kendini ayakta tutabilmek için sarılıyor, sıkı sıkıya siyasete. Şahsî siyasi hırsı uğruna topluma ve milletimize kıymaktan çekinmiyor. Siyasetten çekilmesini bilmiyor. Akla gelebilecek birinci soru şu, ecevit’in çeyrek asır evvel söyledikleri mi daha sağlıklı, yanlışsız, akılcı, insani içerikler taşıyor, yoksa bugünkü hali ve söyledikleri mi? Fakat anlaşılan o ki insan yaşlanınca gerçekleri daha az görüyor ve ferdî hırsları daha da artıyor.