Birkaç yıldır, ülkenin gerçekleri ile iktidarın gündemi ortasındaki bağ kıymetli oranda koptu. İktidar, yaratmış olduğu sorunların konuşulmaması için geri kalan her şeyi konuşmaya hazır.
Seçmenin öfkesinin merkezinde fakirleşme var. İktidarın, orta, orta üstü ve üst sosyo-ekonomik statü kümesindeki seçmende oy kaybetmesinin nedeni de bu. Elinde kalan takımların yetenek kapasitesi ise bu sorunu çözmekten öte sorunu gizleme yahut gündemi değiştirmeye yetiyor. Bu nedenle, sabah akşam “seccadeye bastı basmadı” vb. tartışmalar içerisine düşürülüyoruz.
Seçime çok az bir mühlet kaldı. Kalan müddette, toplumdaki fakirleşme ve iktidar değişiminde yaratılacak refah artışı dışında konuşulan birçok bahis iktidara örtük takviyedir. İktidarın vakit kazanmasına, daha fazla oy kaybetmemesine hizmet eder.
İktidar bloğu, yarattığı makro ekonomik meselelerle baş edemediği için, kalan süreyi bir gündem saptırmayla, iki de manevi tatmin yaratma gayretiyle geçirecek. Sorun şu ki, biz ne yapacağız? Bana nazaran yapmamız gereken, iktidarın manevi tatmin uğraşında o alanda rekabet etmeye çalışmak yerine, maddi tatmine ve somut gereksinimlere dayalı ürettiğimiz hakikat siyasetleri savunmaktır.
İçinde bulunduğumuz günlerde AKP, seçmene daima olarak insansız hava araçlarını ve TOGG’u anlatıyor. Bakanlar, çocuklar üzere şen TOGG ile tıp atıyor. Erdoğan, son çalışılan insansız hava aracı Kızılelma’nın önünde fotoğraf veriyor. Elbette bu tesadüf değil. Zira bu iki mevzuyu ölçtüğümüzde insanların hissinin “gurur” olduğunu görüyoruz. İHA’lar ve TOGG seçmene gurur veriyor. Ekonomik krizler toplumsal onuru zedeler. Bu nedenle “gurur”, bilhassa şu periyotta karşılık bulacak bir his. Yani AKP’nin bu atakları yanlışsız lakin eksik.
Aynı vakit dilimi içerisinde muhalefet ise besin fiyatlarından yola çıkarak beslenme meselesine, bilhassa de çocukların beslenme meselesine işaret ediyor. Devlet okullarında çocukların beslenmesinin devlet tarafından karşılanacağını vadediyor. Eminim ki birçok insan, yüksek teknolojili Kızılelma’ya karşı soğan fiyatlarını yarıştırmanın doğruluğuna dair kuşku duyuyor ve tahminen de zayıf kaldığına inanıyor. Pekala o denli mi? Gelin karşılığını birlikte arayalım.
Bu hafta muhalefetin ve iktidarın öne çıkardığı bahislerin hangisini vatandaşın daha çok önemsediğini anlamaya çalıştık. Birinci olarak “Cumhurbaşkanı olsanız aşağıdakilerden hangisini öncelikli olarak tercih edersiniz?” sorusunu sorduk ve TOGG ile çocukların öğle yemeklerinde fiyatsız beslenmesini seçenek olarak verdik.
Görüldüğü üzere seçmenin tam üçte ikisi (%66,7) Cumhurbaşkanı olsa TOGG yerine çocuklara öğle fiyatsız yemek dağıtımını tercih edeceğini söz ediyor. Bu oran AKP seçmeninde %44,5 ve MHP seçmeninde %44,1.
Devamında yeniden “Cumhurbaşkanı olsanız aşağıdakilerden hangisini öncelikli olarak tercih edersiniz?” sorusunu sorduk ve bu defa insansız hava araçları üretmeyi tercih ederim ile besin fiyatlarını düşürmeyi tercih ederim seçeneklerini verdik. Birlikte inceleyelim.
Seçmen, insansız hava araçları yerine besin fiyatlarının düşürülmesine öncelik verdiğini açık orta farkla söz ediyor. Yani, toplumun %72,9’u besin fiyatlarının düşmesinin, insansız hava araçlarının üretiminden daha öncelikli olduğunu düşünüyor.
Özetle, muhalefetin siyaseti seçmende daha fazla karşılık buluyor. Sayın Numan Kurtulmuş’un “Biz TOGG diyoruz, adamlar soğan diyor, biz TCG Anadolu diyoruz, adamlar sarımsak diyor” yaklaşımını bilimsel çalışmalar ile ölçtüğünüzde çıkan sonuç şu ki “adamlar” doğrusunu söylüyor.
Ertan Aksoy