Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) İstanbul Merkezi’nin açılış merasimi yapıldı.Tören, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Lideri Erdal Bahçıvan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Lideri Mustafa Gültepe, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Lideri Şekib Avdagiç ve üyelerin iştiraki ile gerçekleşti.
Kurdele bölümünün öncesinde açıklamalarda bulunan Bakan Muş, “Merkezin bilgi birikimine katkı sağlayacağına, akademi, AR-GE ve yatırımcı çevreler ortasındaki iş birliğini artıracağına ve böylelikle bölgenin ekonomik, toplumsal ve çevresel gelişimine ivme kazandıracağına inancımız tam. Ayrıyeten, OECD İstanbul Merkezi’nin Türkiye ile OECD ortasındaki verimli iş birliğinin kıymetli bir sonucudur” dedi.
“TÜRKİYE VE BÖLGE ORTASINDAKİ BAĞLARI DAHA DA GÜÇLENDİRECEK”
OECD’nin geniş bir coğrafyaya ulaşmak için bölge merkezi olarak İstanbul’u seçtiğine değinen Muş, şöyle konuştu:
“Halihazırda kıymetli bir bölgesel forum olarak ortaya çıkmaya başlayan OECD’nin İstanbul merkezinin çalışmalarının, OECD, Türkiye ve bölge ortasındaki bağları daha da güçlendirecek. Merkezin ayrıyeten, Balkanlar, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Avrasya’da yer alan OECD dışı ülkeler de dahil olmak üzere geniş bir bölgenin faydası için çalışacak Merkez, OECD’nin siyasetini, tavsiyelerini, standartlarını, metotlarını bu bölgelere yayarak global erişimini artırıyor. Merkezin, bilgi birikimine katkı sağlayacağına, akademi, AR-GE ve yatırımcı etrafları ortasındaki iş birliğini artıracağına ve böylelikle bölgenin ekonomik, toplumsal ve çevresel gelişimine ivme kazandıracağına inancımız tam.”
“MERKEZİN ÇALIŞMALARINA DAYANAK VERMEYE HAZIRIZ”
Salgının neden olduğu global ekonomik çıkmazın bir sonucu olarak geniş Akdeniz bölgesindeki ekonomik atmosferin yıllar içinde bozulduğunu kaydeden Bakan Muş, şu tabirleri kullandı:
“Bu durumun da iktisatların küçülmesine, istihdam sıkıntılarına, kritik ticaret yollarının ve tedarik zincirlerinin aksamasına neden oldu. Son devirdeki güzelleşme belirtilerine karşın, dünya iktisadının gelecek iki yıldaki toparlanmasının orta düzeyde olması bekleniyor. Öte yandan, iklim değişikliği hem bölgesel hem de global olarak bir öbür acil sorun. OECD’nin İstanbul merkezi iklim değişikliği, iş ortamı, irtibat ve altyapı üzere öncelikli siyaset alanlarının, bölgede sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınmanın teşvik edilmesine yardımcı olmak açısından son derece kıymetli. Türkiye, merkezin çalışmalarına tüm kurumlarıyla dayanak vermeye ve katkıda bulunmaya hazır. Merkezin paydaşları ortasındaki sinerjinin, merkezin işini kolaylaştıracağına ve aktifliğini artıracağına inanıyorum.”
“TÜRKİYE TESİRLİ KOLAYLAŞTIRICI KONUMUNDA”
Türkiye’nin 3,5 milyondan fazla Suriyeli mülteciye mesken sahipliği yapmak üzere bölgedeki insani krizler konusunda büyük bir cömertlik gösterdiğini belirten OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann ise, şunları söyledi:
“Türkiye’nin yakın vakitte yenilenen Tahıl Koridoru Anlaşması’na sundu. Ukrayna’dan bugüne kadar 25 milyon tonun üzerinde tahıl ve öbür besinlerin ihraç edilmesini sağlayan ve dünya çapında milyonlarca insanın besin ve temel besine erişimini temin eden muahedede ‘inanılmaz derecede tesirli kolaylaştırıcı’ pozisyonunda oldu.”