Hırsızlık olayı, merkez Doğukent Mahallesi Şehit Binbaşı Zafer Kılıç Sokağı üzerinde bulunan şehit Binbaşı Zafer Kılıç’ın baba ocağında meydana geldi. Alınan bilgiye nazaran, meskende yalnız yaşayan baba Ahmet (79) ile anne Şehriban (74) Kılıç çifti, yaklaşık 20 gün evvel Maden ilçesine bağlı Küçükova köylerine gitti.
Burada bağ ve bahçe işlerini bitirdikten sonra kentteki konutlarına gelen şehidin babası ve annesi, çelik kapılarının kırıldığı fark etti. Meskeni denetim eden ve birçok eşyanın çalındığını gören yaşlı çift, birebir vakitte çocuklarına ve emniyet ile jandarma gruplarına haber verdi. Yapılan birinci incelemelerde, hırsızın balkon kapısını kırarak içeriye girdiği belirlendi. Hırsız yahut hırsızların girdikleri şehidin baba ocağından; 2 adet televizyon, kombi, fotoğraf makinası ve kamera, iki adet kol saati ile duvar saati, eski telefonlar, iki adet gül küpesi, tunç havanı, deterjan ve sabun üzere paklık eserleri, ayakkabı, çorap, 7 teneke bal, 50 kilogram yükünde zeytinyağı ile şehit binbaşı Zafer Kılıç’ın 1992 yılında annesine armağan ettiği kol saatini çaldı.
Şehidin ailesinden alınan bilgiye nazaran, yaklaşık 200 bin lira pahasında eşyanın çalındı. Haber verilmesi üzerine meskene gelen Vilayet Emniyet Müdürlüğüne bağlı Olay Yerine İnceleme takımları kanıt toplarken, Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Ofis Amirliği takımlarının ise hırsızın yakalanması için çalışma başlattığı bildirildi.
“ZAFER’İN SAATİ BANA ÇOK ACI VERİYOR”
Açıklamalarda bulunan şehidin Annesi Şehriban Kılıç, “Çocuklarımın ve herkesin canı sağ olsun, Türkiye’mizin başı sağ olsun. Eşya hiç umrumda değil ancak Zafer’in saati bana çok acı veriyor. Siz bu bayraktan ve şehidimin fotoğraflarından da mı utanmadınız? İnsan bunu yapmadan evvel, bayraktan ve şehidin bayrağından utanırdı” diyerek yaşanan hırsızlık olayına sitem etti.
“HATIRASIYDI, TAKMAYA KIYAMIYORDUM”
Anne Kılıç, “Kombi gitti, iki tane televizyon gitti, küpeler ve duvar saati gitti. Yalnız bir tek saatin anısı bende çok vardı. Oğlum, 1992 yılında oğlum mezun olmak üzereyken uzmanlık için Amerika Birleşik Devleti’ne gitti ve oradan bana bir hatıra olsun diye ikram getirmek istedi ve ben de saat istedim. Saat getirdi ve o saatin çalınması bana çok acı veriyor. Zira o saat Zafer’in hatırasıydı ve takmaya kıymıyordum. Hacca giderken saat almıştım onu, eşimin cep saatini, zeytinyağı, deterjan, sabun, otomobilin teybini, fotoğraf makinası ve kamera ile aklıma gelmeyen birçok şey götürmüşler. Hatta maden suyu içip şişelerini almışlar, kapaklarını bırakmışlar. Buzdolabındaki çikolatayı bile götürmüşler. Çocuklarımın ve herkesin canı sağ olsun, Türkiye’mizin başı sağ olsun. Eşya hiç umrumda değil fakat Zafer’in saati bana çok acı veriyor. Siz bu bayraktan ve şehidimin fotoğraflarından da mı utanmadınız? İnsan bunu yapmadan evvel, bayraktan ve şehidin bayrağından utanırdı” dedi.
Öte yandan Şehit Binbaşı Zafer Kılıç, 23 Şubat 2008 tarihinde Siirt 3. Tugay Komutanlığı’nın da yer aldığı ve kamuoyunda “Güneş Operasyonu” olarak bilinen operasyon sırasında Irak’ın kuzeyinde şehit olmuştu.
