Merkezi görmeyi etkileyen bir retina hastalığı olan sarı noktanın bilhassa 50 yaşından sonra ortaya çıktığını aktaran Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Aylin Ardagil, hastalığını, belirtilerini ve tedavi formüllerini anlattı.
Doç. Dr. Ardagil, “Sarı nokta herkeste bulunan görme merkezini tabir eden anatomik bir bölgedir. Kendisi yarım milimetre çapında bütün keskin görmeden sorumludur. Keskin görmeden kastım okuma yapmak, insanların yüzünü seçmektir. İşte bunlar daima sarı nokta sayesinde olur” diye konuştu.
KURU VE YAŞ OLMAK ÜZERE İKİ TİPİ VAR
Sarı nokta hastalığının genelde yaşa bağlı ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Ardagil, “Yaşa bağlık sarı nokta hastalığı daha çok 50 yaşından sonra görülür. Zira yaşla birlikte retinadaki hücrelerde fonksiyon bozukluğu ortaya çıkıyor. İnsanlarda 80 yaşından sonra hastalık yüzde 30 sıklığında bulunur. Kuru ve yaş tip olmak üzere sarı nokta hastalığının 2 tipi vardır. Genelde hastaların yüzde 90’nında kuru tipi görülür. Yaş tipi az görülür fakat daha süratli ilerler, yıkıcıdır, dramatik sonuçlar doğurur” sözlerini kullandı.
GÖRME BULANIKLIĞI, SİYAH LEKE OLUŞUMU EN ÖNEMLİ BELİRTİLERİ
Hastaların görme bulanıklığı ve göz merkezinde siyah leke oluşumu üzere şikayetleri olduğunu aktaran Doç. Dr. Ardagil, “Siyah leke oluşmadan evvel de formlarda kırıklıklar ortaya çıkmaya başlar. Kuru tip sarı nokta hastalığında çok net bir tedavi yoktur. Yakın vakte kadar vitamin destekleriyle sarı noktanın büyümesini, görmenin azalmasını engellemeyi hedefliyorduk. Tıpkı vakitte vitamin destekleriyle kuru tip sarı noktanın yaş tipe dönüşmesini engelliyorduk. Yaş tip sarı nokta hastalığında göz içi enjeksiyonlar uyguluyoruz. Bu enjeksiyonlar birinci başta ayda bir, sonra gerek görürsek devam ediyoruz” dedi.
YENİ BİR TEDAVİ METODU BULUNDU
Hastalığın ilerlemeden müdahale edilmesinin değerine değinen Doç. Dr. Aylin Ardagil, “Şu anda yeni bir tedavi metodu ortaya çıktı. Valeda isimli aygıtla muhakkak dalga uzunluklarıyla ışın tedavisi uyguluyoruz. Bu tedaviyi 3 hafta boyunca her hafta 3 sefer olacak biçimde uyguluyoruz. Her seans 5 dakika sürüyor. Rastgele bir ağrısı ve yan tesiri yoktur. Işın tedavisiyle retinadaki hücreleri bir nevi uyararak daha fonksiyonel bir hale getirmeyi hedefliyoruz.
Tedavinin birincil emeli kuru tip sarı nokta hastalığının ilerlemesini engellemek, bunun sonucunda da görme artışı elde etmektir. Valedayı her hastaya uygulamıyoruz, kurup tip sarı nokta hastalığı olacak, görme kaybı ileri düzeyde olmayacak, zira kurtarılacak sağlam bir dokunun olması lazım. O nedenle hastalık ilerlemeden hastaların başvurması lazım. Bir seansta hastalığı durduramayabiliriz. 6 ay sonra yine tedavi uygulamak gerekebilir. Sağlıklı hastalara da kesinlikle yılda bir defa göz muayenesi öneriyoruz” diye konuştu.
YAŞ, GENETİK ETMENLER VE SİGARA EN ÖNEMLİ RİSK FAKTÖRLERİ ORTASINDA
Hastalığın risk faktörlerinin en başında yaşın geldiğini söyleyen Doç. Dr. Ardagil, “Onu genetik ve sigara izliyor. Beslenme bozuklukları da kolesterol, obezite de risk faktörleri ortasındadır. Erken teşhis ve tedavi çok değerli, böylelikle görmeyi uzun mühlet koruyabiliyoruz. Alınacak tedbirlerin başında da sigara geliyor, içmemek lazım. Bu hastalıkta takip çok değerli. Ayda bir hastaları görmek zorundayız. Hastalık stabil olduğunda görme dönemlerini açabiliriz. Lakin hastalık ömür uzunluğu sürer” sözlerini kullandı.
HASTALARIN GÖRME SEVİYESİ YÜZDE 1’E KADAR DÜŞEBİLİYOR
Tamamen körlük halinin olmadığını belirten Doç. Dr. Ardagil, “Hastalık nedeniyle hastaların görme seviyesi yüzde 1’e kadar düşebiliyor. Büsbütün körlük kelam konusu değil retinada bir ölçü görme gerçekleşiyor fakat merkez büsbütün harap olabiliyor. Beşerler günlük aktivitelerini çoğunlukla bu merkez sayesinde gerçekleştiriyor. Pandemi sürecinde sarı nokta hastalarımızın takibi önemli biçimde aksadı.
Hastalarda geri dönülmez halde hasarlar oluştu. Bu sorunu yaz aylarında da yaşıyoruz. Beşerler yazlığa ya da memleketine gidiyor, önemli takip sorunu yaşıyoruz. 6 ay sonra geri dönüyorlar, geldiklerinde geri döndürmesi sıkıntı hasarlar gerçekleşmiş oluyor. Ne yazık ki sarı nokta hastalığı uzun ayrılığı kaldırmıyor. O yüzden takipleri aksatmamak lazım” dedi.